Bu kuramı destekleyen en büyük kanıt gökcisimlerinin içinde oluşumlarından kalan bir sıcaklığın olması. Bezer ikinci kanıt ise tedirginlik etkisi ile uyduların iç ısılarının artması. Çok tipik iki örnek de Jüpiter’in ısıttığı Europa ve Satürn’ün enerji aktardığı Enceladus. Özellikle sonuncu uydunun güney kutbundan fışkıran suyun hemen donarak buz yağmuru oluşturması, ileri sürülen buzların altında okyanus olması kavramını güçlendirmektedir. Jüpiter’in daha dışta bulunan Galileo uyduları Callisto ve Ganymed’de de yine kalın buz katmanının altında okyanuslar olduğu ileri sürülmektedir.

Buradaki fotoğraf ise aynı kavramın Pluto’nun uydusu Charon’a uygulanmış şekli. Charon’un okyanuslarından Pluto’nun görünüşünü bir ressam çizimi ile görmektesiniz. Bu uydu şimdi Pluto ile senkronize olmuş durumda yani bizim ayımız gibi hep aynı yüzünü Pluto’ya göstermektedir. Fakat bu evreden önce sözkonusu tedirginlik kuvvetleri etkiliydi ve Charon’un yüzeyinde ki buzları çatlatmış olabilir düşüncesi Amerikalıları çok sevindiriyor. Bu çatlaklar o kadar derin olabilir ki altındaki okyanusları görme zamanımız geldi diyorlar.

Pluto’nun gezegenlikten atıldığı 2006 yılında “Yeni Ufuklar” adlı uzay aracını NASA fırlattı ve 2015 yılının Temmuz ayında hedefine ulaşacak olan bu uzay aracının göndereceği bilgiler tüm ABD vatandaşları tarafından merakla beklenmektedir. ABD’nin tek bulduğu gezegen Pluto’nun ikinci lige düşürülmesini bir türlü hazmedemiyenlere bilim insanları da duymak istediklerini vermekte gecikmiyorlar. Yüzey sıcaklığı -229 C olan buzlar dünyasından bakalım ne haberler gelecek. Benim ilk beklentim onun da bir halkası olduğu şeklinde.

Prof.Dr. Ethem DERMAN